Haftada Ne Kadar Et Yemeliyiz?
01 Mart 2022

Kırmızı et dengeli bir beslenme düzeninin bir parçası olabilir. Ancak, bunu kararınca ve sık olmayan bir şekilde tüketmelisiniz. Güncel önerilerin et tüketimi hakkında ne söylediğini öğrenmek için bu yazımızı okuyun.
Beslenme alanında en sık tartışılan konulardan bir tanesi bir kişinin haftada ne kadar et yemesi gerektiğidir. Son yıllarda, hayvansal ürünleri beslenme düzeninizden tamamen çıkararak sağlığınızı iyileştirebileceğinizi söyleyen birkaç vegan iddiası ortaya çıkmıştır.
Ancak bilim bu iddiayı desteklemez, çünkü tüm proteinleri ve tüm gerekli mikro besinleri elde etmek için et tüketimine ihtiyaç olduğunu destekler. Ayrıca sağlıklı beslenmenin temel özelliklerinden biri de çeşitlilik ve beslenme düzeninizi oluşturan gıdaların doğru oranlarda tüketilmesidir.
Bu sebepten dolayı, her gün et ürünleri yememelisiniz. Onun yerine, yumurta ve balıktan da protein almanızı öneriyoruz. Bir haftada ne kadar et yiyebileceğinizi öğrenmek için bu yazımızı okuyun.
Kırmızı Et Yerine Beyaz Ete Öncelik Verin
İşlenmiş kırmızı et yemenin (tüm kırmızı et çeşitlerini değil) belirli hastalıklara yakalanma riskini arttırdığını doğrulayan bilimsel kanıtlar bulunmaktadır.
The British Journal of Nutrition’da yayınlanan bir makaleye göre çok fazla kırmızı et yeme durumunun kendisi kardiyovasküler risk artışı ile bağlantılı olabilir. Ancak, bu ilişki hakkında güçlü bir kanıt bulunmamaktadır ve kesin bir iddiada bulunmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duymaktayız.
Her şeye rağmen, kırmızı ettense beyaz ete öncelik vermenizi öneririz. Benzer şekilde, ikinci grup ürünlerden haftada 3-4 kere yiyebilirsiniz ve kırmızı eti de haftada bir ya da iki kere tüketebilirsiniz.
Balık Yemek Daha İyidir
Son yıllarda araştırmacılar balık tüketiminizi arttırıp et alımınızı azaltmanın genel sağlığınız için olumlu bir alışkanlık olduğu sonucuna varmışlardır.
Yağlı balıklar anti-enflamatuvar özellikleri olan tekli ve çoklu doymamış yağlar içerir, bunların arasında omega-3 yağ asitleri de vardır. 2018 yılında yapılan bir çalışmaya göre bu lipitleri düzenli olarak tüketmek kardiyovasküler riskinizde bir azalma ile bağlantılıdır.
Buna ek olarak, balık proteinlerinin biyolojik değerleri de yüksektir, yani etin değerleri ile aynıdırlar. Bu sebepten dolayı, deniz ürünleri iyi bir yüksek kaliteli besin kaynağıdır. Ayrıca B vitamini ve çeşitli mineraller de içerirler.
Bunu hesaba katarak, şu anda beslenme düzeninizi daha yüksek oranlarda balık tüketmeye doğru yönlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Haftada yaklaşık 3 kez beyaz balık yemenizi öneriyoruz, yağlı balıkları ise haftada 2 kez yiyebilirsiniz.
Sonuncu ile ilgili olarak, küçük balıklara öncelik vermeniz gerektiğini belirtmemiz de önemli (sardalya gibi), çünkü bu balıkların yağ dokusunda daha az miktarlarda ağır metal bulunur.
İşlenmiş Et Yememelisiniz
Et tüketiminin artmış bir hastalık riski ile ilişkili olduğunu gösteren sağlam bir kanıt olmasa da işlenmiş ürünler söz konusu olduğunda bu ilişki barizdir.
Bundan dolayı, bu ürünleri tüketiminizi azaltmalısınız, bunlara bir örnek endüstriyel hamburgerler olabilir. Bu tür gıdaların besin değerleri düşüktür ve yenmelerinin riskleri faydalarından çok daha ağır basar.
Et, Sağlıklı Bir Beslenme Düzeninin Bir Parçasıdır
Bilim bunun aksini belirtmediği sürece, et, sağlıklı beslenme yelpazesine girer. Enerji metabolizması ve anemiyi engellemek için gerekli olan protein, çinko ve B vitaminleri gibi temel besinleri vücudunuza sağlar.
Her şeye rağmen, kırmızı ettense beyaz eti tercih etmenizi tavsiye ediyoruz. Diğer yandan, son yıllarda uzmanlar bunun yerine balık önermeye başlamıştır.
Deniz ürünleri vücudunuza belirli hastalıkları geliştirmeniz riskini azaltabilecek anti-enflamatuvar kapasiteleri olan yağ asitlerinin yanı sıra yüksek kaliteli proteinler de sağlar.
Çeşitli ve dengeli bir beslenme düzenini egzersiz ile birleştirmeyi unutmayın. Bu şekilde sağlıklı bir yaşam sürersiniz ve vücudunuz da işlevlerini daha verimli bir şekilde yerine getirir.
Makalemizi emojilerle desteklemeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.
Sizin için Seçtiklerimiz:

Kombucha Hakkındaki 4 Efsane Ve Gerçekler
Kombu çayının şu anda popülaritesi artıyor ve her zamankinden daha fazla insan onun faydalarını keşfediyor. Bununla birlikte, sağlık alanındaki herhangi bir trend gibi, denemeden önce araştırmanızı yapmanız önemlidir. Kombucha, büyük ölçüde yanlış anlaşılıyor, bu da onu çevreleyen bu kadar çok efsan
Kombu çayının şu anda popülaritesi artıyor ve her zamankinden daha fazla insan onun faydalarını keşfediyor. Bununla birl...

Prebiyotik ve Probiyotiklerin Farkları
İsimleri benzer olmasına ve sindirim ve genel sağlık için önemli olmalarına rağmen, prebiyotikler ve probiyotikler vücutta farklı roller oynarlar.
İsimleri benzer olmasına ve sindirim ve genel sağlık için önemli olmalarına rağmen, prebiyotikler ve probiyotikler vücut...

Kombu Çayı Hakkında Her Şey
Kombucha kültürü, selülozla kaplı bir maya ve bakteri topluluğudur. Genellikle büyük bir gözleme şeklindedir ve dokunulduğunda kaygan ve esnektir. Kombucha yaşayan, büyüyen bir organizmadır ve aslında yoğurdu aktive eden ve lahanayı lahana turşusuna dönüştüren kültürlere oldukça benzer.
Kombucha kültürü, selülozla kaplı bir maya ve bakteri topluluğudur. Genellikle büyük bir gözleme şeklindedir ve dokunuld...
Yorumlar (0)
Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!
Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!
Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!