Sade Kahve: Faydaları, Beslenmesi ve Daha Fazlası

20 Ekim 2022

Sade kahve, dünya çapında yaygın olarak tüketilen bir içecektir. Tabii ki, birçok kahve bazlı içeceğin temeli olarak da hizmet eder. Sade kahvenin kalorisi düşük olsa da kafein ve bazı besin maddeleri içerir. Hatta çeşitli sağlık yararları sunabilir. Bu makale sade kahveyi, nasıl yapıldığını ve potansiyel faydalarını ve dezavantajlarını gözden geçirmektedir.

Sade Kahve Nedir?
Sade kahve, kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılan bir içecektir. Çekirdekler öğütülür ve suya batırılır, bu da lezzetlerini, renklerini, kafein içeriğini ve besin maddelerini serbest bırakır. Kahve genellikle sıcak servis edilse de buzlu olarak da servis edilebilir.
Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere birçok ülkede kahve genellikle kahvaltının yanında içilir. Sabahları tercih edilir çünkü kafein içeriği, insanların daha uyanık hissetmelerine yardımcı olabilecek uyarıcı etkiler sunar.
Pek çok kişi kahvesini kremsi yapmak, acı tadı azaltmak veya her ikisini birden yapmak için krema, süt, yarım buçuk, şeker veya tatlandırıcı ekler. Sade kahve, kapuçino, latte ve macchiato gibi birçok içeceğin temeli olarak da kullanılır.
Sade kahvenin birçok çeşidi vardır. Örneğin, tür, çekirdeklerin kökenine ve nasıl kavrulduklarına bağlıdır. Kavrulmuş kahve çekirdeklerinin kafein içeriğini çıkarmak için kimyasal olarak işlenerek yapılan kafeinsiz kahve de satın alabilirsiniz.

Nasıl Yapılır?
Sade kahve yapmak için ihtiyacınız olan iki şey öğütülmüş kahve ve sudur. Bütün, kavrulmuş kahve çekirdeklerinden kendi çekirdeklerinizi öğütebilir veya öğütülmüş kahve satın alabilirsiniz. Pek çok kahve çeşidi mevcut olduğundan, hangilerinin damak zevkinize en uygun olduğunu bulmak biraz zaman alabilir ve denemeler gerektirebilir.
Tercih ettiğiniz öğütülmüş kahve türünü seçtikten sonra, onu hazırlamanın birkaç yolu vardır. İşte en yaygın yollardan bazıları:
• Üzerine dökün veya damlatın. Bir kağıt filtrede öğütülmüş kahvenin üzerine sıcak su dökülür ve demlenen kahve alttaki demliğe damlar. Çoğu elektrikli tezgah üstü cezve, dökme tarzıdır. Ayrıca koni şeklinde filtreler kullanan kum saati şeklindeki mataraları da satın alabilirsiniz.
• French Press. Sıcak su ve çekilmiş kahve bir sürahide birkaç dakika demlenir. Ardından, sürahinin içine yavaşça bir piston itilir ve zemini aşağıda sıkışıp tutarken demlenmiş kahveyi yukarı doğru zorlar. Birçok kişi bu yöntemin en çok aromayı verdiğini iddia ediyor.
• Perkolatör. Kahve ve su, ocakta bulunan iki gözlü özel bir tencerenin dibine konur. Su kaynadıkça kahve öğütücülerinden geçmeye zorlanır ve demlenmiş kahve üst haznede toplanır. Bu yöntem genellikle espresso için kullanılır.
• Kahve kapsülleri. Kahve kapsülleri, Keurig veya Nespresso'dan alınanlar gibi otomatik içecek makinelerinde kullanılabilir. Ayrıca yeniden kullanılabilir bir kahve kapsülü satın alabilir ve daha çevre dostu bir seçenek için kendi kahvenizle doldurabilirsiniz.
• Hazır kahve. Hazır kahve, suya karıştırılabilen kahve kristallerini ifade eder. Demlenmiş kahvenin kurutulmasıyla yapılır ve kahve telvesini çıkarma ihtiyacını ortadan kaldırır. Kullanışlı olsa da, çoğu insan sade kahvenin tadını çıkarmanın en lezzetli yolu olmadığı konusunda hemfikirdir.
• Buzlu. Buzlu kahve, herhangi bir yöntemle demlenmiş kahveden yapılabilir. Kahve soğutulur ve tipik olarak buz üzerinde servis edilir.
• Soğuk demleme. Soğuk su ve öğütülmüş kahve, genellikle gece boyunca buzdolabında demlenmeye bırakılır. Bir filtre, tülbent veya Fransız presi kullanarak süzebilirsiniz. Soğuk demlenmiş kahve genellikle daha yumuşak bir tada sahiptir ve uzun demleme süresi göz önüne alındığında kafein oranı daha yüksektir.

Beslenme Değerleri
Bir fincan (240 mL) sade kahve şunları sağlar:
• Kalori: 2
• Protein: 0 gram
• Yağ: 0 gram
• Karbonhidrat: 0 gram
• Lif: 0 gram
• Kafein: 96 mg
• Riboflavin: Günlük Değerin (DV) %14'ü
• Niasin: DV'nin %3'ü
• Tiamin: DV'nin %3'ü
• Potasyum: DV'nin %3'ü
Bununla birlikte, demleme süresine bağlı olarak, soğuk demlenmiş kahvenin fincan başına 96 mg'dan (240 mL) önemli ölçüde daha fazla kafein içerebileceğini unutmayın.
Kahve ayrıca az miktarda diğer vitaminler, mineraller ve polifenoller içerir, bunlardan ikincisi faydalı bitki bileşikleridir. Bunlardan biri, iltihapla mücadele ve kan şekeri düzeylerini stabilize etme gibi bazı sağlık yararları sunabilen klorojenik asittir.
Tabii ki besin ve polifenol içerikleri markaya, kahvenin türüne ve nasıl demlendiğine bağlı olarak değişebilir.

Potansiyel Faydalar
Kahve içmek çeşitli potansiyel faydalar sunar.

Kanseri Önlemeye Yardımcı Olabilir
Bazı kanıtlar, kahve içmenin belirli kanser türlerini geliştirme riskinizi azaltabileceğini göstermektedir.
Kahve ve kanser riski üzerine yapılan 28 çalışmanın bir incelemesi, araştırmaya katılanların ne kadar çok kahve içtiğini, karaciğer kanseri ve endometriyal kanser riskinin o kadar düşük olduğunu buldu.
Başka bir incelemede benzer bulgular gözlemlendi, ancak kahvenin kolorektal kanser riskini azaltabileceği de bildirildi. Bununla birlikte, bu çalışma aynı şekilde kahvenin genel kanser riski üzerinde hiçbir etkisi olmadığını kaydetti.
Bununla birlikte, kahve içmenin kanser riskini nasıl etkilediğini tam olarak anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Nörodejeneratif Koşullara Karşı Koruma Sağlayabilir
Kahve, uyanıklığı artırmak için yaygın olarak kullanılır. Aslında içerdiği kafein, nootropik veya biliş veya beyin geliştirici bir madde olarak kabul edilir. Bu nedenle, birçok araştırmacı içeceğin Alzheimer hastalığına ve yaşa bağlı bilişsel gerilemeye karşı koruma sağlayıp sağlayamayacağını tahmin ediyor.
360 kişi üzerinde yapılan bir gözlemsel çalışma, kahvenin Parkinson hastalığının ilerlemesine karşı koruma sağladığını buldu.
Ek olarak, gözlemsel veriler üzerinde yapılan bir çalışmada, 60 yaş ve üstü 2.500'den fazla kişinin kahve alımı incelendi. Kafeinli kahveyi artan zihinsel performansla ilişkilendirdi. Ancak, kafeinsiz kahve ile böyle bir fayda bulunamadı.
Büyük bir inceleme, kahvenin bilişsel gerileme riskini artırmadığını buldu. Yine de, kahve ile bilişsel gerileme riskinin azalması arasında güçlü bir bağlantı bulamadı. Ayrıca, başka bir inceleme, kahve alımı ile Alzheimer hastalığı riskinin azalması arasında bir ilişki buldu.
Bu nedenle, kahvenin nörodejeneratif durum riskini nasıl etkileyebileceğini daha iyi anlamak için daha kaliteli araştırmalara ihtiyaç vardır.

Sirozu Önleyebilir
Kahve, karaciğer kanserine ve fibroz ile karakterize bir tür geç evre kronik karaciğer hastalığı olan karaciğer sirozuna karşı bir miktar koruma sağlıyor gibi görünüyor. Fibrozis, karaciğer dokusunun skarlaşması ve nihayetinde ölümüdür.
Birkaç çalışma, kahve alımının karaciğer sağlığını nasıl iyileştirebileceğini kaydetti. Örneğin, karaciğer hastalığı olan kişilerde yapılan bir araştırma, günde 4 fincan (960 mL) kahve içenlerin, kahve içmeyenlere göre karaciğer sirozu geliştirme olasılığının daha düşük olduğunu buldu.
Ayrıca, bir makalede bir doktor, karaciğer hastalığı olan hastalarına günde 2-4 fincan (480-960 mL) damla kahve reçete ettiğini paylaşıyor. Bunun, hastalığın siroza ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olduğunu iddia ediyor.
Kafeinin, kahvenin umut verici karaciğer sağlığı faydalarının arkasında olabileceği tahmin ediliyor. Yine de, daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Ruh Halini Ve Konsantrasyonu İyileştirebilir
Siyah kahve, enerji için yaygın olarak kullanılmaktadır. Sabah ilk kahvemi içtikten sonra kişisel olarak daha uyanık hissediyorum. 59 yetişkin üzerinde yapılan bir çalışmada, normal kahve, kafeinsiz kahve ve plasebo içeceğin ruh hali ve beyin fonksiyonu üzerindeki etkileri karşılaştırıldı.
Düzenli kahvenin, plaseboya kıyasla reaksiyon süresini azalttığı ve uyanıklığı artırdığı bulundu. Ayrıca kafeinsiz kahveden daha fazla test doğruluğunu artırdı ve yorgunluk ve baş ağrılarını azalttı.
Bununla birlikte, kafeinsiz kahve içenler, plasebo grubundakilerden daha yüksek uyanıklık seviyeleri bildirdiler. Bu, kafeinsiz kahvenin kendi başına bir plasebo etkisi olabileceğini veya kahvede kafein dışındaki bileşiklerin bilişsel etkilerine katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir.

Diyabet Riskini Azaltabilir
Kahve tüketimi ayrıca tip 2 diyabet geliştirme riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.
Örneğin, bir inceleme, günde 3-4 fincan (720-960 mL) kahve içmenin, muhtemelen içeceğin kafein ve klorojenik asit içeriğinden dolayı tip 2 diyabete karşı koruma sağlayabileceğini buldu.
Etkileyici bir şekilde, 1,1 milyondan fazla katılımcıyı içeren 28 çalışmanın geniş bir incelemesi, kahve alımı ile tip 2 diyabet riski arasında doza bağlı net bir yanıt buldu. Hiç veya nadiren kahve tüketen kişiler en yüksek tip 2 diyabet riskine sahipken, günde tüketilen her ilave fincan (240 mL) ile risk, günde 6 fincana (1.4 litre) kadar düşüyordu.
Bu araştırmacılar ayrıca kafeinsiz kahve içmenin diyabet riskini azalttığını buldu. Bu, umut verici fayda söz konusu olduğunda, kafein dışındaki bileşiklerin önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmektedir.
Bununla birlikte, sade kahveye şeker eklemenin veya diğer şekerli kahve içeceklerini içmenin, kahveden elde edebileceğiniz diyabetle mücadele etkilerini muhtemelen ortadan kaldırdığını unutmamak önemlidir.

Diğer potansiyel faydalar
Kahve alımı, aşağıdakiler gibi birkaç başka potansiyel fayda sağlar:
• Kilo kaybı. Kahve içmek, metabolizma hızınızı veya dinlenirken yaktığınız kalorileri hafif bir şekilde artırabilir. Bu kilo vermenize ve yağ yakmanıza yardımcı olabilir. Kahvenin iştah bastırıcı olarak hareket edebileceğine dair bazı kanıtlar da var.
• Egzersiz-performans arttırıcı. Kafein enerjiyi artırır ve fiziksel performansı iyileştirebilir. Bir inceleme, kafein alımını daha iyi kas dayanıklılığı ve kuvveti, kuvvet antrenmanı sırasında daha fazla güç ve gelişmiş kardiyo dayanıklılığı ile ilişkilendirdi.
• Antioksidan açısından zengin. Kahve, sağlık yararlarının çoğunu açıklayan, meyve ve sebzelerinkine benzer antioksidan seviyeleri sağlar.

Potansiyel Dezavantajlar
Sade kahve, ölçülü tüketildiğinde pek çok dezavantaja sahip görünmüyor. Bununla birlikte, kahve veya gazlı içecekler ve enerji içecekleri gibi diğer içeceklerden gelen çok fazla kafein, uykusuzluk, kaygı, hızlı kalp atış hızı, mide rahatsızlığı, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi rahatsız edici yan etkilere neden olabilir.
Genel olarak, sağlıklı yetişkinler günde 400 mg veya daha az kafeine bağlı kalmaya çalışmalıdır. Sahip olduğunuz tek kafeinli içecek kahve ise, bu yaklaşık 4 fincan (960 mL).
Hamileyseniz veya emziriyorsanız, kafein alımınızı günde yaklaşık 200 mg (2 fincan veya 480 mL kahve) ile sınırlayın. Doğum kontrol hapları, kalp ilaçları ve antibiyotikler gibi bazı reçeteli ilaçlar alıyorsanız, kafeini de sınırlamanız gerekebilir.
Bu kategorilerden birine girerseniz, sağlık uzmanınızla konuşmak en iyisidir. Tüketmeniz için ne kadar kafeinin güvenli olduğuna ilişkin daha spesifik bir öneri belirlemeye yardımcı olabilirler.
Ek olarak, sağlık kuruluşları, çocukların ve ergenlerin kafein alımlarını mümkün olduğunca en aza indirmelerini önermektedir. Ancak, şu anda resmi bir yönerge bulunmamaktadır. Ayrıca siyah kahvenin oldukça asidik olduğu için bazı insanların midelerini tahriş ettiğini de belirtmekte fayda var.
Son olarak, kahvenin idrar söktürücü etkisi olabilir, yani daha fazla idrar üretmenize neden olabilir. Ayrıca sıvıyı sindirim sisteminize çekerek bazı insanlarda müshil etkisine neden olabilir.

Sonuç Olarak
Kahve, yıllardır eleştiri konusu olmasına rağmen, özellikle şekerli kahve içeceklerinden kaçınırsanız, çoğunlukla sağlıklı bir içecek gibi görünüyor. Sade kahve kanser, karaciğer sirozu ve tip 2 diyabet riskinizi azaltabilir. Aynı zamanda enerji verici ve odak arttırıcı etkilere sahiptir.
Bununla birlikte, çoğu sağlıklı insan, toplam kafein alımını günde yaklaşık 400 mg ile sınırlandırmalıdır, bu da yaklaşık 4 fincan (960 mL) kahveye eşittir.

 

Makalemizi emojilerle desteklemeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Bu içeriğe emojiyle tepki ver.

Etiket: Kahve Sade Kahve Kafein Kahve Tüketimi Kahve Demleme Kanser Karaciğer Sağlığı Ruh Hali Diyabet Kilo Kaybı