Elektrolitler Nelerdir ve Ne İşe Yararlar?

24 Şubat 2022

Elektrolitler, insan vücudunda elektrik yükü içeren maddelerdir. Organizmanın normal işleyişi için temel unsurlardır. Elektrolitler kaybolabilir ve değiştirilebilirler.
Sporcular muhtemelen elektrolitlere en aşina olan kişilerdir. Aynı zamanda, bu maddeler hidrasyon yani sıvı desteği ile ilişkili olarak da çokça tanınmaktadır. Peki elektrolitler nelerdir?
Elektrolitler, kanda ve ayrıca diğer vücut sıvılarında ve hücrelerin içinde bulunan mineral maddelerdir. Harika olan ise, elektrik yüklerini taşıyabilmeleridir. Bu, elektrolitin suda çözünebileceği ve elektrik iletebileceği anlamına gelmektedir.
Organizmalar için çok önemli olan elektrolitlerdeki bir dengesizlik ölümcül olabilmektedir. Elektrolitler vücuttaki sıvı akışı ile bağlantılıdırlar. Ayrıca kanın pH değeri ve asit miktarı ile kasların aktivitesinde de rol oynarlar.
İnsan vücudunun ana elektrolitleri sodyum, klor, kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyumdur. Bunların her biri için normal kabul edebileceğimiz kan konsantrasyonu değerleri vardır. Örneğin:
• Potasyum için normal değerler 3.5-5.3 mEq/L.
• Sodyum için 136-145 mEq/L
• Klor için ise 97-107 mEq/L arasındadır.

Elektrolit Dengesizliklerinin Nedenleri
Vücuttaki belirli değerler arasında dalgalanan normal elektrolit dengesi, zaman zaman çeşitli nedenlerle değişiklik gösterebilir. Hormonal değişiklikler, böbrek veya karaciğer hastalıkları ve hatta ilaç kullanımı bile vücuttaki elektrolit dengesini etkileyebilir. Elektrolit dengesizliğinin en yaygın nedenleri arasında şunlar yer alır:
Sıvı kaybı (Dehidrasyon): Vücut bir dehidrasyon dönemine girdiğinde sıvı kaybı ile birlikte bu elektriksel maddeleri de kaybeder. Yüksek ateş, kusma veya ishalle birlikte görülen mide ve bağırsak iltihabı (gastroenteritis) sırasında elektrolitlerin kaybedilmesi mümkündür.
• Malabsorpsiyon sendromu: Bu bağırsaklarda emilim sürecini etkileyen patolojik bir durumdur. Bu olduğunda, yutulan elektrolitler aslında vücuda girmeyebilmektedirler.
Hormonal rahatsızlıklar: Diyabet ve tiroidlerde meydana gelen rahatsızlıklar vücudun iç ortamının dengesini bozan hormonal sorunlara örnektirler.
Kemoterapi: Kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları elektrolit dengesizliğine karşı çok hassastırlar. Kanser tedavisinde, tedavi nedeniyle kaybedilenlerin değiştirildiğinden her zaman emin olunmalıdır.
İlaç tedavisi: Kemoterapiye ek olarak, mineral maddelerin kaybına neden olan ilaçlardan bazıları da vücuttaki elektrolit dengesine etki eder. Örneğin: idrar söktürücüler ve bazı kortikosteroidler.
Böbrek hastalıkları: Böbrekler vücudu terk eden maddelerin düzenlenmesinde rol oynamaktadırlar. Bu maddelerin vücuttan atılmasının başarısız olduğu durumda, sodyum, potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum kaybı yaşanabilir.

En Sık Görülen Elektrolit Dengesizlikleri
Bazı elektrolit dengesizlikleri diğerlerinden daha yaygındır. Bazı elektrolit dengesizlikleri geçici olup kendilerini otomatik olarak düzeltebilirken, bazıları normal seviyelere dönmek için dışarıdan müdahaleye ihtiyaç duymaktadırlar.
Bu dengesizliklerin çoğu acil müdahale gerektirmez. Ancak bazıları karmaşıktır ve uzun vadede ciddi sonuçlara neden olabilirler.
Örneğin kalsiyum ile hipokalsemi (düşük kan miktarı) kadınlar için menopoz başladığında osteoporoz riskini artırırken hiperkalsemi (yüksek miktarda kan) böbrek taşına neden olabilmektedir.
Aşırı veya yetersiz sodyum, nöronal işleyişi değiştirmektedir. Düşük sodyum seviyesi ile hiponatremi ve yüksek kan sodyum değerleri olan hipernatremi sinirlilik veya kafa karışıklığına neden olmaktadır. Aşırı durumlarda bu, ani atak ve nöbetlere de neden olabilmektedir.
Vücuttaki potasyum, belki de çoğu acil duruma neden olan bir elektrolittir. Kalp kası hücreleri olan miyokardiyositler, kalp atışının olması gerektiği gibi olması için belirli potasyum değerlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Kandaki potasyum eksikliği, kalp rahatsızlığı riskine sahip ritim bozukluğu için de tetikleyicidir.
Kandaki potasyum seviyesinde artış söz konusu olduğunda, acil olmamasına rağmen, böbrek sorunlarına yol açmaması için bir uzmana görünmenizde fayda vardır. Böbrek yetmezliğinin ilk belirtisi, kan potasyumunda bir artışı içeren hiperglisemi olabilir.

Elektrolit Kaynakları
Sadece günlük kayıpları gidermek için değil, aynı zamanda günlük ihtiyaçlara göre dengeli bir diyet sağlamak için de elektrolitleri nelerden aldığımızı bilmek önemlidir.
Spor amaçlı sıvı takviyesi olarak tüketilen içeceklere ek olarak, aşağıdaki gıda maddelerinde de elektrolitler bulunmaktadır:
Kalsiyum: Bir çok balık olmak üzere başta sardalya, ıspanak ve bademde bulunmaktadır.
Fosfor: Bademin yanısıra diğer kuruyemişlerde de fosfor bulunmaktadır. Yağsız et, yumurta, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri de güvenilir elektrolit kaynaklarındandır.
Sodyum: Pancar, kereviz, zeytin ve domateste bulunmaktadır.
Magnezyum: Yeşil yapraklı sebzeler, balık ve kuruyemişin yanısıra çikolatada da bol miktarda magnezyum bulunmaktadır.
Potasyum: Son olarak, yeşil yapraklı sebzeler, turunçgiller, muz ve daha birçok meyve potasyum bakımından zengindir.

 

Makalemizi emojilerle desteklemeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.


Bu içeriğe emojiyle tepki ver.


Etiket: Elektrolit Kalsiyum Sodyum Klor Fosfor Magnezyum Potasyum Sıvı Tüketimi

Yorumlar (0)

Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!

Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!

Henüz yorum yapılmamış. İlk Yorumu Yapan Sen Ol!

Sizin için Seçtiklerimiz:

Yüksek Tansiyon Hakkında Her Şey
Yüksek Tansiyon Hakkında Her Şey

Evinizdeki su borularını düşünün. İçlerindeki basınç suyun lavabolara, küvetlere ve yıkayıcılara akmasına izin verir. Benzer şekilde, kanın organ ve dokulara ulaşabilmesi için kan damarlarımızda da basınca ihtiyaç duyarız.

Evinizdeki su borularını düşünün. İçlerindeki basınç suyun lavabolara, küvetlere ve yıkayıcılara akmasına izin verir. Be...

Sağlıklı Bir Diyet Türü Dash Diyeti
Sağlıklı Bir Diyet Türü Dash Diyeti

DASH Diyeti; İngilizce de “Dietary Approches to Hypertension“ sözcüklerinin kısaltılmasıdır. Hipertansiyon hastalarının yüksek tansiyonunun önüne geçmek için kullandığı diyet modeli olarak karşımıza çıkar. DASH diyeti ilk olarak Amerikan kalp derneğinin bir toplantısında tanıtılmış ve birçok dergide

DASH Diyeti; İngilizce de “Dietary Approches to Hypertension“ sözcüklerinin kısaltılmasıdır. Hipertansiyon hastalarının ...

Sarımsak Soğuk Algınlığı Ve Griple Nasıl Savaşır?
Sarımsak Soğuk Algınlığı Ve Griple Nasıl Savaşır?

Sarımsak yüzyıllardır hem gıda hem de ilaç olarak kullanılmıştır. Aslında, sarımsak yemek çok çeşitli sağlık yararları sağlayabilir. Buna kalp hastalığı riskinin azalması, bilişsel sağlığın iyileşmesi bağışıklık fonksiyonunun artması ve belirli kanser türlerinin riskinin azalması dahildir.

Sarımsak yüzyıllardır hem gıda hem de ilaç olarak kullanılmıştır. Aslında, sarımsak yemek çok çeşitli sağlık yararları s...