Diyabette Nasıl Beslenilmeli?

13 Ağustos 2021

Her geçen gün Türkiye de sayısı artan Obezite, Troid hastalıkları, polikistikover sendromu ve bunun gibi birçok hastalık beraberinde önce insülin direncini önüne geçilemezse de ne yazık ki diyabeti getiriyor.
Temelinde kalıtsal yatkınlığın dışında yanlış beslenmeye dayanan ve birbirinin peşi sıra gelen bu hastalıkların en büyük dostu öğünlerde karbonhidrata ve basit karbonhidrata fazla yer vermekten geçiyor. Bununla birlikte yemek sonrası uyku hali, halsizlik, çabuk acıkma, açlıkta sinir ve tahammülsüzlük, sürekli yeme isteği, tatlı krizleri, bel bölgesinin kalınlaşması, hızlı kilo alma gibi şikayetler baş gösteriyor, buna bağlı olarak vücutta gelişen biyokimyasal olaylar önce insülin direncinin sonra da Tip2 diyabetin habercisi olabiliyor.

İnsülin Direnci Nedir?
Dengesiz ve sağlıksız beslenme vücuttaki hormon salgısını bozabiliyor. Fazla karbonhidrat ve olması gerekenden fazla ambalajlı besin alımı ; pankreas organının Beta hücreleri tarafından salgılanan insülin hormonunun kana salınımını bozarak beta hücre hasarına neden olabiliyor. Besin alımı sonrası kana salınan insülin hormonunun düzenli çalışmaması sonucu 70-110mg/dL arası olması gereken açlık kan şekeri , 126g/mg sınırına kadar dayanıyor ve İnsülin direnci nüksediyor.

Diyabet
Açlık kan glukozunun >126mg/dL, tokluk kan glukozunun >140mg/dL çıkması Diyabet belirtisidir. Homo IR değerinin 2,5 üstü çıkması diyabeti kesinleştirir. Kalıtsal yatkınlığa bağlı gelişen insülin hormonunun görevini tamamen yerine getirememesi sonucu iğne ile destek alınarak Tip1 ve insülin hormonun görevini kısmen yerine getiremeyerek oral yolla alınan daha çok yanlış beslenme sonucu 40 yaş üstünde görünen Tip2 diyabet türlerinin düzenli ilaç tedavisi haricinde beslenmelerini ve hayatlarını oldukça düzenli yaşamaları ve beslenme düzenini oturtana kadar diyetisyen desteği almaları gerekmektedir.

Diyabetin diğer belirtileri;
• Halsizlik
• Göbek bölgesinde simit oluşumu (insülin direncinin belirtilerinden)
• Hızlı kilo kaybı
• Yüzde çökme
• Kas kaybı
• Fazla su tüketimi
• Sık idrara çıkma
• Tende, ağızda ve idrarda aseton kokusu

Bu belirtilerden en az 3 ünü taşıyorsanız vakit kaybetmeden aile hekiminizden kan tahlili için randevu almanızı öneririm. Tedavi edilmeyen diyabet hastalığı ileriki yıllarda, gözlerde katarakt veya göz kabına, uzuvlarda yara, yaranın geç iyileşmesi ve uzuv kaybına, böbreklerde hasara ve böbrek yetmezliğine neden olmaktadır.

Tüketimine dikkat edilmesi gereken besinler;
• Basit karbonhidrat (sofra şekeri) içeren bütün besinler,
• Lif oranı düşük, kana hızlı karışan karbonhidratlar (pirinç, beyaz undan yapılan hamur işleri),
• Lifsiz meyve tüketimi (meyve suyu, komposto, hoşaf)
• Glisemik indeksi yüksek meyvelerden(muz, üzüm, kavun, karpuz gibi)
• Olgun meyveler (muz, Trabzon hurması gibi)

Gibi besinlerin tüketimini hastalığın seviyesine göre geçici bir süre tamamen kaldırmak ve tüketim miktarına dikkat ederek hayatlarını sürdürmeleri gerekmektedir.

Nasıl beslenmeliler?
• Günde 5 ve ya 6 öğün olmak üzere az az ve sık sık beslenmek,
• Besinlerin sindirim aşamasında kana hızlı geçişini önlemek amacıyla, besin gruplarını kombinleyerek tüketmek(örn. Süt ve badem, elma ve yoğurt gibi, ekmek ve peynir gibi),
• Glisemik indeksi düşük meyvelerden tüketmek (şeftali, kivi, yeşil elma, erik, kayışı gibi)
• Tam buğday unu, yulaf, bulgur, esmer pirinç, çavdar, kinoa, chia tohumu , amaranth içeren tahıl grupları,
• Lif içeriği yüksek olan kurubaklagiller
• Kefir, yoğurt, süt,
• Peynir, yumurta, balık, hindi, tavuk, et, köfte,
• Yağlı tohumlardan çiğ olacak şekilde badem, ceviz, fındık, kabak/ay çekirdeği
• Gibi besinleri günlük ihtiyaçları kadar tüketmeliler.

Bunun yanında;
• Uyuma/uyanma, kahvaltı ve diğer öğünlerin sistematik düzeni,
• Aktif yaşam/egzersiz,
• Bol su tüketimi,
• Düzenli kan şekeri kontrolü olmazsa olmazlarıdır.

 

Makalemizi emojilerle desteklemeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Bu içeriğe emojiyle tepki ver.

Etiket: Diyabet Karbonhidrat Şeker Uykusuzluk meyve Lifli Gıda